BABALAR İŞSİZ- ÇOCUKLAR İŞÇİ
BABALAR İŞSİZ- ÇOCUKLAR İŞÇİ
Yaşanılmayan acıların tarifini kağıda ve kaleme dökmek zor olduğu gibi bir o kadar da acıdır. Yaşanılmayan acıların tarifini nasıl anlatabilirsin ki?
Babalar işsiz, çocuklar işçi; bu cümle; cümle olmaktan ziyade içerisinde o kadar büyük acılar ve çaresizlikler barındırıyor ki, yaşanmayan çocuklukların, kaybolan umutların ve yarınların adıdır.
Bugün; değerli hocam Adli Tıp Uzmanı ve Karikatürist Prof. Halis Dokgöz’ün de projeleri ile bünyesinde yer aldığı benim de severek takip ettiğim BirGün gazetesinde okuduğum üzücü bir haber sonrası kağıdıma kalemime sarıldım. Çünkü bizler öfkemizi kağıdımız ve kalemimizle anlatma yolunu seçiyoruz. Çünkü kalemimizin hakkını vermeliyiz. Bunu da toplumsal meselelere duyarsız kalarak yapamayız. Hele de ortada bir çocuk varsa...
Bazen kalem utanır yazdıklarından ama acı gerçekler bir türlü değişmez.
Bugün 16 yaşındaki gencecik bir umudun avuçlarımızın arasından kayarak gittiği haberi beni derinden sarstı.
Manisa’nın Alaşehir ilçesinde inşaatın 5. Katından düşen lise öğrencisinin tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği öğrendim.
Yine bir çocuğun acı kaybı…
Dünyada 152 milyon çocuk işçi bulunduğunu biliyor muydunuz? Okul sıralarında yaşıtları gibi, eğitim alması gereken yaşlarda; o minicik bedenlerine hayatın ağır yüklerini yüklediklerini...
İşte hayatın ağrı yükünü sırtına yükleyen o çocuklar, bizim çocuklarımız, Ali, Ahmet, Mustafa... İsimleri farklı ama yaşadıkları kaderleri aynı olan bizim çocuklarımız... Peki! neden bu çocuklar çalışıyor diye kendinize hiç sordunuz mu?
Ben bu soruyu kendime defalarca sordum ve sorduğum soruların cevabını; gönlümden ve dilimden düşen o cevapları benim en iyi dostlarım olan ve sizlerle aramdaki görünmez bağa sebep olan kağıdıma ve kalemime döktüm...
Okul sıralarında olması gerekirken, hayat okulunda hayatın ağır yüklerini neden minicik bedenlerine, ruhlarına yüklediklerine gelin şöyle bir göz atalım;
- Kimileri aile ekonomisine destek olabilmek;
-Kimileri ev geçindirmek zorunda oldukları için;
-Kimileri eğitim yaşamında ki başarısızlıklarından dolayı meslek edinmek amacı için küçücük yaşlar da iş hayatına atılmakta...
-Çocuk işçiliğin en önemli nedenlerinden biri olan ''Yoksulluk'' ortadan kaldırılmadığı sürece daha nice nice çocuk işçiler olacak.
Bırakın onlar oyun oynasınlar,okusunlar; onların küçücük bedenlerine, ruhlarına bu kadar sorumluluk yüklemeyin.
TÜİK verilerine göre; 720 bin çocuk işçi var gerçek rakamlar ise daha da korkutucu; 2 milyon'un üzerinde ve bu sayı 1 yılda7 bin arttı...
Bunun sebepleri; ülke ekonomisi ve buna doğru orantılı olarak, yoksulluk,alım gücünün düşmesi, eğitim düzeyinde ki eşitsizlik ve saymakla bitiremeyeceğimiz birçok unsur etken olmaktadır.
Dünyada 152 milyon çocuk işçi olduğunu yazımın başında sizlere söylemiştim, işin acı tarafı da bu sayının 72 milyonunun tehlikeli işçi sınıfında çalışmasıdır.
Bu çocuklar; bizim çocuklarımız, masum, sürekli gelişmekte olan meraklı, kısacası hayatımızın en değerli varlıkları olan çocuklarımız; anneleri tırnaklarını kesmeye kıyamazken, makineler parmaklarını kesmesin...
Bırakın okusunlar, onlar gelecek kaygısı içinde sıkışıp kalmasın, onların eli kalem, kağıt tutmalı, çünkü onların eline yakışan en güzel şey kalem ve kağıttır...
Çocuklarınızı, çocukluğunu yaşamaktan alıkoymayın. Çocuklar oyunlarıyla dünyayı güzelleştirsinler, bırakın onların güzellikleriyle avunalım; Çünkü onların dili, dini, ırkı, rengi olmaz; onlar sadece masum ve güzeller.
'' Türk milletinin geleceği, bugünkü çocukların doğru görüşü ve yorulmak bilmeyen çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır.''
Mustafa Kemal ATATÜRK









0 Yorum