Düşünce Haber Medya

“ÇOCUKLARI İSTİSMARDAN KORUYAMIYORUZ”

Türkiye’de son zamanlarda çocuk ihmali ve istismarına yönelik birçok haber kamuoyuna yansıyor. En son Ankara'da bir kız çocuğunun babası tarafından cinsel istismara uğradığını hep birlikte okuduk, hep birlikte üzüldük, hep birlikte ağladık....

Her gün televizyonlarda sosyal medya platformlarında karşılaştığımız canımızı haddinden fazla acıtan ve bir o kadar da hassas bir konu olan çocuk ihmal ve istismarından bahsetmek istiyorum bugün, dilimin döndüğü, kalemimin yazabildiği kadar…

Benim ve tabi ki sizler için çok hassas bir konu olan Çocuk istismarı söylemesi kolay ama yaşaması bir ömre bedel…

Çocuk İhmal ve İstismarı Ne yazık ki ülkemizde ve dünyamızda sayısı her yıl katlanarak daha da artmaktadır.
Peki nedir bu Çocuk İhmal ve İstismarı;
 

TÜİK 2019 verilerine göre suç mağduru olarak gelen 206.498 çocuğun %15,2’si cinsel istismar kurbanıdır. Son 16 yılda 18 yaşın altında 440.000 çocuk doğum yapmıştır.
Ülkemiz dünya genelinde çocuk istismar vakaları sıralamasında üzülerek söylüyorum ki 3. sırada bulunmaktadır. Bu oran % 33 ve her 3 çocuktan 1’i demektir. Ülkemizde 720.000 çocuk işçi; 2019 yılında 11,446 adet resmi olarak bilinen çocuk gelin vardır.
 

Dünya Sağlık Örgütünün 2020 yılı verilerine göre dünyada her yıl 1.700.000.000 çocuğun istismara uğradığı tespit edilmiştir. Dünya genelinde 5 yaşın altında 11 milyon çocuk açlıktan ölme sınırında yaşamaktadır.

İhmal ve İstismar;
-Cinsel istismar
-Fiziksel İstismar
-Duygusal istismar
olarak kendi içerisinde başlıklara ayırmak mümkündür.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılında paylaştığı rapora göre, 2-17 yaşları arasındaki 1 milyara yakın çocuk 2019 yılında fiziksel, cinsel ya da duygusal şiddete maruz bırakıldı. World Vision’ın verilerine göre ise, her yıl dünyada 1 milyar 700 milyon çocuğun istismara uğradığı rapor ediliyor. 

Dünyada 20 yaşın altındaki 10 genç kızdan 1'i cinsel ilişkiye girmeye zorlanıyor. 15 ila 19 yaşlarındaki 15 milyon genç kızın cinsel ilişkiye zorlandığı belirtiliyor. 10 çocuktan 6'sı ebeveynleri tarafından fiziksel olarak cezalandırılıyor. Çocukların yüzde 10'u fiziksel cezalardan legal olarak korunamıyor.

Bugün ülkemizde çocuk ihmal ve istismarını önlemeye yönelik birçok sivil toplum kuruluşları bulunmaktadır. Bu sivil toplum kuruluşlarından birinde aktif olarak görev yapmakta olmanın vermiş olduğu gururu ve şerefi de sizlerle paylaşmak istedim.
 

Ne kadar çocuk ve ne kadar çok onların ailelerine ulaşabilirsek o kadar doğru sonuçlar elde edeceğimize inanıyorum. Bir çocuğun hayatına dokunmanın ona gelecek olabilmenin verdiği huzuru ve mutluluğu başka hiçbir yerde bulamadım...

Çünkü çocuklarımız; o saf, tertemiz, kirlenmemiş evlatlarımız! Aslında bizim yüreklerimize farkında olmadan dokunan yegane varlıklardır.

Benim yolculuğumda minicik bir yürekle başladı.
Hayatımın en kötü günlerini yaşadığım bir süreçten geçiyordum ki hayat karşıma o minicik kızı çıkardı ve bir şekilde yollarımız onunla kesişti. Bana farklı bir pencere açtı farkında olmadan. O bana evlat oldu ben ise ona anne. Ben onun Gülcan annesi oldum. Dünyalar güzeli bir oğlum varken birde kızım oldu kısacası…
 

Herkesin bir yolculuğu vardır benimde yolculuğum minicik bir kız çocuğu ile başladı ve ben halen yürüdüğüm o yolda bir yolcuyum.

Yolculuğum devam ederken biliyorum ki daha nice minik yüreklere umut olacağım, olacağız. Bunu hep birlikte başaracağımıza yürekten inanıyorum.
 

Biliyoruz ki; Bugün Türkiye’nin her şeyden daha önemli bir sorunu var o da; ÇOCUK İSTİSMARI.
 

Eğer bugün biz yetişkinler, susarsak yarın bu hassas konuları konuşacak bir TÜRKİYE kalmayacak.
Minicik yüreklere, minicik hayatlara dokunmanızın zamanı gelmedi mi?
 

Sizin yolculuğunuz ne zaman başlayacak?