E-Ticaret Paketleri
Telefon
WhatsApp
Eskiden Ekmek aslanın ağzındaydı. Şimdi Aslanda Aç.

Zamlar, Zamlar, Zamlar…

Yüksek eflasyon, hayat pahalılığı ve peş peşe gelen zamlar vatandaşların belini büktü. Özellikle market ve akaryakıt fiyatlarına gelen zamlara vatandaşların isyanı sürüyor.

Şu aralar konuştuğumuz başka da bir konu yok zannedersem! Milletin geçim derdinden gözü bir şey görmez olduk. Aksi ve agresif bir toplum olmamızın sebebi de bu sanırım?

Ekmeğe zam, suya zam, benzine zam, zama zam, zam da zam! kısacası her gün her şeye zam!

Bu yazımı kaleme alırken yattığı yer incitmesin; Rahmetli Kemal Sunal’ın o; bugünleri yaşayarak çektiği filmlerden biri olan ‘’Orta Direk Şaban ‘’ filmindeki repliği geldi aklıma!

Hadi hatırlayalım öyleyse;

 - Bu ne abi? 

 - Elinin körü çay parası!

 - Bir 10 lira daha at. Çaya zam geldi.

 - Zam mı? Gene zam mı geldi çaya? Zam geldi yine zam. Zama zam! 

Bu diyaloglar 1984 yılından çekilen ve başrolünde Kemal Sunal'ın yer aldığı "Orta Direk Şaban" isimli filmden. 

Aradan geçen koskoca 39 yıl! Pek de bir şey değişmemiş aslında.

İnsanların hayat mücadeleleri kaldığı yerden devam ediyor…

MİZAH

***

İşçi, memur ve emekli karnını doyuramıyor artık!..

HER GÜN ZAM GELİYOR, BU İNSANLAR BU ZAMLARA DAHA NE KADAR DAYANABİLECEK EN ÖNEMLİSİ NASIL GEÇİNECEK?

Her gün diğer bir günü aratır oldu.

Tolstoy’un çok sevdiğim bir sözü vardır; ‘’Ekmek pahalı, emek ucuz’’ diye. İşte bizler ekmeğin daha ucuz, emeğin daha değerli olacağı güzel günler için mücadele ediyoruz.

Ekonomik politikalar nedeniyle yoksulluk oranı günden güne daha da artmakta ve bu artış hızını kesmeden devam etmektedir. Son yirmi yılın en yüksek enflasyonunu yaşıyoruz.

Ülkemizde her 10 kişiden 9'unun geçim sıkıntısı çektiğini biliyor muydunuz?

***

Türk-İş verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı ;11 bin 658 TL'ye, yoksulluk sınırı ise  37 bin 974  TL! YE YÜKSELDİĞİNİ biliyor muydunuz?

Şimdi size şu soruyu sormak istiyorum; bu ülkede kaç kişi 37 bin TL maaş alabiliyor ki? Aramızda 37 bin lira maaş alan var mı gerçekten?

Bir askeri ücretlinin aldığı maaşın 4 katı bir rakamdan bahsediyoruz. Peki askeri ücret ile çalışan 4 kişilik bir aile yaşamını bu şartlarda nasıl sürdürecek...

Yoksulluk sınırı ise  37 bin 974  TL olduğuna  ve yoksulluk sınırının altında kalan bizler hangi kategoride yer alıyoruz bunu hiç düşündünüz mü? Orta sınıf daha da fakirleşirken yoksul halk daha ne kadar fakirleşebilir ki?

Şimdi şöyle bir göz gezdirelim!

Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarı; yani açlık sınırı 11 bin 658 TL, yoksulluk sınırı da 37 bin 974 TL! ye çıktı. En düşük emekli maaşı  7 bin 500 olduğuna göre buyurun hesap çok basit, matematiğini siz yapın!..

Bu insanlar bu pahalılıkta hayatlarını nasıl idame ettirebilecekler.

Asgari ücretin 11 bin 402 lira 32 kuruşa  yükseldiğine göre (Henüz elimize geçmese de)  gelin şöyle ufak bir matematik yapalım...

Kira: 7000 TL!

Elektrik: 500 TL!

Su: 250 TL!

Doğal gaz: 600 TL!

Telefon: 300 TL!

İnternet: 150 TL!

Ulaşım: 2000 TL!

Pazar: 3000 TL!

Market: 3000 TL!

Diğer giderler (sağlık, eğitim vs) 2000 TL! Bu rakamları topladığınız zaman ortaya çıkan rakam; 18 bin 800 lira, bu harcamaların içerisine katmadığım; sanki geri ödemeyecekmiş gibi kredi kartı ile yapmış olduğumuz harcamalar sonrası ödenecek olan tutar varsa da  onu yazmıyorum bile...

Evet! görüldüğü üzere bu işin matematiği çok basit; Gelir, giderken az, ödeme gücü yok, çay kaşığı ile verilip kepçe ile alınan bu düzende '' Sefalet Endeksi '' sıralamasında dünya birincisiyiz. Hadi hayırlı olsun...

Bakın hesaba katmadığım şeylerde var; Tatil, giyim, arkadaşınla dışarıda içeceğin bir bardak çay; hayatımız sadece faturalardan ibaret değil iken maalesef artık bu denklem bozuldu.

Bir ay boyunca sadece yeme, içmek ve barınma giderleri için çalışıyoruz, köşeye para atmak ne ki ooo hak getire!..

Diyorum ya bugünümüzü yaşamaktan yarınlarımızı düşünemez olduk. Bugün de hayatta kalabildiysek ne mutlu bize...

 

Yani kısacası Asgari ücret zammına sevinerek fakirleşen tek ülkeyiz.

Eskilerin bir sözü vardır onu da paylaşmadan olmazdı değil mi?

Eskiler ekmek aslanın ağzında derlerdi ya; şimdi o da değişti artık aslanda aç arkadaşlar...

‘’ Gölgelerin görüntüsü, gerçeklerin önüne geçiyorsa o yerde işler ters gidiyor demektir... ''

Tam da böyle işte...

Değerli Usta Kemal Sunal’ın film repliğinde ki o sözleri ile yazımı sonlandırmak istiyorum;

Denizde yüzüyor boy boy odun

Evde ne şeker kaldı ne de un

Deniz de balık gibi yatıyor ay!

Şinanay yavrum şinanay

Böyle giderse pahalılık vay vay vay

Kafa da ne tahta kalacak ne de yay…

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Puan Durumu

Takım OM G M P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20

Çorlu Nöbetçi Eczaneler

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

E-Bülten Aboneliği