İnsanlık Suçu
İnsanlık Suçu
Dünyada ezilen ve sömürülen halklar; Ortadoğu’nun güçsüz zayıf insanlarıdır.
Güçlünün yanında olup da güçsüz insanların ölümüne sessiz kalmak bir insanlık ayıbı değil de nedir!
Dün yaşanan insanlık dışı görüntüler yüreklerimizi sızlattı.
Bu insanlık dışı görüntüleri izlerken bir kez daha insan olmaktan utandım.
Hamas militanları, binlerce roketin atıldığı saldırılar esnasında Gazze’den İsrail’e geçti çok sayıda asker ve sivili esir aldı. ‘’Aksa Tufanı’’ ismi verilen hamas operasyonu sonrası İsrail ordusu ‘’savaş durumu alarmı’’ ilan etti ve Gazze şeridine saldırdılar.
Çocuk, kadın, genç demeden onlarca insan katledildi. Hamas’ın katledip kaçırdığı daha sonra ‘’Allahu Ekber’’ diyerek sokaklarda sergilediği kadının görüntüleri bir kez daha insanlıktan nasıl çıktığımızın resmidir. Gerçekten insanlık adına çok utanç verici bir olay bu! şahsen ben bir insan olarak çok utandım.
‘’Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz.’’
Savaş önce kadınları ve çocukları vuruyor. Savaşın kazananı sadece silah tüccarları ve savaş sayesinde koltuğu sağlam alan politikacılardır.
Zulmün kimden geldiğine ve kime yapıldığına göre esneyebiliyorsa insanlığımızı sorgulamak için çok geç kalmışızdır.
Savaşta taraf tutulmaz ‘’Ama’’ diye cümleye başlanmaz. Savaşlar takım tutar gibi taraftar olanlar yüzünden bitmiyor ve kan davasına dönüşüp bitip bitip tekrar başlıyor. Çünkü tüccar paraya, savaş cellatları da kana doymuyor.
Evrensel insan haklarının 5. ve 6.maddesi der ki; Hiç kimseye işkence ya da zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulanamaz.
Hiç kimseye işkence ya da zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulanamaz.
Hz Ali'nin çok güzel bir sözü vardır; Bir zulmü engelleyemiyorsanız en azından onu herkese duyurun diye...
Yazacak o kadar çok şey var ki birini yazsam diğeri eksik kalır...
Yazık gerçekten çok yazık; bir insan diğer bir insana nasıl böyle bir vahşeti yaşatabilir. Bizler görüntüleri izlerken bile insanlığımızdan utanırken siz bu vahşetin başrolünde olmaktan hiç mi utanmadınız?
Bu da şunu o kadar net gösteriyor ki; İnsan hakları ihlal ediliyor! Dünyanın her yerinde ve gözlerimizin önünde.
Değerli hocam Zülfü Livaneli’nin Huzursuzluk kitabını okuyanlar bilirler.
Huzursuzluk romanında Ortadoğu'nun lanetini özetleyen kelime olan ‘’Harese’’
''Harese nedir bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir.
Harese şudur evladım; develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani, ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı ‘’Haresedir.’’
Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz.
Kendi kanının tadından sarhoş olur.''
İbn Haldun’a atfedilen ‘’Coğrafya kaderindir’’ cümlesi son derece başarılı bir tespittir.
Bugünlere ne kadar da uyuyor bu söz öyle değil mi?
Halk yorgun, bitkin, kırgın, kızgın, yöneticiler pişkin ve hadsiz!
Bizler ömrümüz yetene kadar mazlum, ezilen ve sömürülen halkın yanında olacağız; gelin bu insanlık suçuna hep birlikte dur diyelim.









0 Yorum