E-Ticaret Paketleri
Telefon
WhatsApp
Ne Mutlu Türküm Diyene!

Ne Mutlu Türküm Diyene!

ne mutlu

İnsan sevdiğinin Cumasını Perşembe’den kutlarmış diye bir söz vardır.

Cumhuriyet’imin 100. Yılı yaklaşırken kalemim yettiğince Atamızın ve Cumhuriyet’imizin 100. yılına yakışır bir yazı yazmak istedim.

29 Ekim Cumhuriyet bayramı her yıl olduğu gibi bu yılda yurdun dört bir yanında kutlanacak. Fakat bu yıl bambaşka bir tutku ve coşkuyla kutlanacak.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet yönetimi ilan etmesinden bu yana tam 100 yıl geçti. Dile kolay koskoca yüz yıl, yani 1 asır…

Atamızdan bizlere kalan bir yönetim biçimi olan ‘’Cumhuriyet’’ diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de geçerlidir.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919 tarihinde Osmanlı hükümeti tarafından, yurtta meydana gelen karışıklığı önlemek için Samsun’a gönderildi. Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ve Kurtuluş Savaşını başlatması ile Cumhuriyet’in temelleri atıldı.

Mustafa Kemal Atatürk, 28 Ekim 1923 tarihinde yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe davet eder ve onlara şu sözleri söyler.

‘’Arkadaşlar yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.’’

Meclis, Mustafa Kemal Atatürk’ün hazırladığı ‘’Cumhuriyet Yönergesini’’ kabul etmesiyle Türkiye devletinin yeni yönetim biçimi Cumhuriyet olarak kabul edilir.

‘’Yaşasın Cumhuriyet’’ sesleri ve alkışları arasında 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edilir.

***

Monarşi ve oligarşinin karşıtı olan Cumhuriyet, hükümet ya da devlet başkanının halk tarafından seçim ile seçildiği bir yönetim biçimidir. Tarihi oldukça eskiye dayanan Cumhuriyet ülkemizde 29 Ekim 1923 tarihinde kabul edilmiştir.

Cumhuriyet dünya üzerindeki ülkelerde uygulanan en insancıl, en adil ve en demokratik bir yönetim biçimidir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün, bir diktatör, bir kral ve bir padişah olma şansı varken o Cumhuriyet’i ilan ederek, Türk toplumun bugünkü medeni ve özgür Cumhuriyet rejimi ile yaşamasına giden o önemli yoldaki en büyük engeli kaldırarak; Türk Devleti’nin bölünmeden ve dağılmadan bugünlere gelmesini sağlayan önemli bir hukuk devletini kurmuştur.

Bazı borçlar vardır ödeyemezsiniz...  Bizler Türkiye Cumhuriyetinin kurucu olan Mustafa Kemal Atatürk’e çok şey borçluyuz ve de bu borcumuzu ödemek için var gücümüzle çalışıp, onu ve ondan bizlere kalan Cumhuriyet’i yaşatacağız.

***

mustafa-kemal-ataturk

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’yi çağdaş uygarlıklar düzeyine çıkarmak amacıyla Cumhuriyet ile birlikte birçok yeniliği de beraberinde getirdi.

*Kadınlara seçme ve seçilme hakkı

*Okunması zor olan Arap Alfabesini kaldırarak yerine bugünkü Latin Alfabesini getirdi.

Soyadı kanunu kabul edildi ve herkesin bir soyadı oldu. Mustafa Kemal’e de Atatürk soyadı verildi.

*Düşünme ve ifade özgürlüğü

*Basın özgürlüğü

*Bağımsız mahkemeler kurularak herkes kanun karşısında eşit sayıldı.

*Din ve Devlet işleri birbirinden ayrılarak Laiklik ilkesi kabul edildi.

*Kılık kıyafette yapılan yenilikler

*Medreseler kapatılarak yeni ve modern okullar açıldı.

*Kadın erkek eşitliği sağlandı.

*Din kurallarına göre çalışan mahkemeler kapatıldı.

*Tarımda yeni aletler kullanılmaya başlandı.

***

Gençler! Bu yazımda siz geleceğin umutlarına sesleniyorum, okuyun, hep okuyun, bol bol okuyun!..

Çünkü bilgi değil cehalet kaos yaratır. Atatürk’ü ve onun kurduğu Cumhuriyet’i canınız pahasına savunmaktan da asla vazgeçmeyin.

Şu sıralar sıkça ve de özellikle sosyal medyada karşılaştığımız Atatürk’e onun kurduğumu Cumhuriyet’e ve Laikliğe düşman bir güruh kesim var. Atatürk’ün yolundan giden, Cumhuriyeti ve Laikliği savunan bizler bu güruh kesim ile savaş halindeyiz.

Demem o ki’ Okuyun ve okutun… Bunları yapın ki cehalet sizleri de esir almasın.

Örneğin ‘’Nutuk’’ okuyun, çünkü Nutuk yakın tarihin özeti ve Dünya’da tarihi yapan ile tarihi yazan kişinin aynı olduğu tek kitaptır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve kurtuluş tarihini Nutuk’u okuyarak öğrenmeliyiz.

Geleceğimizi emanet ettiğim siz gençler, uzun lafı kısası; Nutuk atanların değil Nutuk yazanların izinden gidin.

***

Unutulmasın ki, Cumhuriyet bir özgürlük biçimidir. O meydanın adı Cumhuriyet meydanıdır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere en büyük mirası da Cumhuriyet’dir.

Bizler de bizlerden sonra ki nesillere Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i nesilden nesile aktararak Atamıza olan borcumuzu ödeyeceğiz.

Gideceğiniz tek yol, Mustafa Kemal Atatürk’ün yolu olsun. O yoldan sapmadan ve yorulmadan ileri daha ileriye gitmek de boynumuzun borcudur.

Ya İstiklal Ya Ölüm

Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi:

‘’Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu esas, fakat tam istiklale malik olmakla temin olunabilir. Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklalden mahrum bir millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez.

Yabancı bir devletin himaye sahipliğini kabul etmek, insanlık vasıflarından mahrumiyeti, acz ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir. Hakikaten, bu seviyesizliğe düşmemiş olanların, isteyerek başkalarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.

Halbuki Türkün haysiyeti ve izzet-i nefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun…

O halde, ya istiklal! Ya ölüm!

İşte hakiki kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktı.

Bir an için, bu kararın tatbikatında başarısızlığa uğranacağını farz edelim. Ne olacaktı? Esaret!

Peki efendim, diğer kararlara boyun eğilmesi halinde netice bunun aynı değil miydi?

Şu fark ile ki, istiklali için ölümü göze alan bir millet, insanlık haysiyet ve şerefin icabı olan bütün fedakarlığı yapmakla teselli bulur ve hiç şüphesiz, esaret zincirini kendi eliyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete nazaran dost ve düşman nazarındaki mevkii farklı olur.

Nutuk (Sayfa 25)

 

*Ey yükselen yeni nesil, isikbal sizindir, Cumhuriyet’i biz kurduk, O’nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.

* Tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği Cumhuriyet’e inananlara, onu koruyanlara ve yaşatanlara emanet etmek lazımdır.

*Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

*Sizler yani yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz… Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

*Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar ‘’Tam Bağımsızlık’’ ve ‘’kayıtsız şartsız Milli Egemenlikten ibarettir.’’ Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir…

* Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak.

Gençler Cumhuriyet’e sahip çıkın!

Atatürk’le ve Cumhuriyet’le kalın

Hoşcakalın…

 

 

 

 

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Puan Durumu

Takım OM G M P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20

Çorlu Nöbetçi Eczaneler

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

E-Bülten Aboneliği