Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli;
Maarif kelimesinin ne anlama geldiği ile başlayalım konuya;
Maarif, kelime anlamı olarak; Arapça kökenli bir kelime olup, bilgi, öğreti ve ilim anlamına gelmektedir.
Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında sıkça kullanılan bir kelime olarak da bilinmektedir ‘’Maarif’’ kelimesi…
Peki Eğitimde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli nedir?
Evet, şu sıralar hemen hemen hepimizi tedirgin eden Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adlı konuyu kaleme almak istedim.
Milli eğitim Bakanlığının (MEB), 26 Nisan 2024 tarihinde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adını verdiği yeni bir taslak hazırlayarak kamuoyunun görüşüne sundu.
Müfredatın hazırlanmasında binin üzerinde öğretmen ve akademisyenin çalıştığı belirtilmekte…
Bu taslak ilkokul öncesinden liseye kadar tüm eğitim kademelerini kapsamaktadır. Milli Eğitim tarafından hazırlanan bu taslak daha şimdiden birçok eğitimci tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu bile… Eğitimciler müfredatın çağdaş eğitim ihtiyaçlarını karşılamadığını savunmaktır.
Ayrıca öğrencilere Siyasal İslam’ın yaklaşımıyla eğitmeye çalışarak kendi ideolojilerine uygun yeni nesil yetiştirecekleri görüşü kanısındalar.
Eğitim-Sen konuyla ilgili ‘’Milli Eğitim Bakanlığı, müfredat değişikliği ile neyi amaçlıyor? Başlıklı bir açıklama yaptı.
Açıklamada kısaca, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilgili ‘’Düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen ve yorumlamayan robot ve ruhsuz nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlanmıştır.’’ Tarihte birçok kez görülen hakim ideolojiye uygun nesiller yetiştirme hedefi günümüz Türkiye’sinde ‘’Kindar ve dindar’’ nesil yetiştirmeye dönüşmüş ve bu amacın gerçekleşmesinde en büyük okullara verilmiştir diyerek değerlendirmiştir.
Eğitim hayatımızda sıkça kullandığımız Müfredat kelimesinin anlamı nedir?
Müfredat: Öğrencilerin her bir sınıf seviyesinde ulaşmaları gereken bilgi ve beceri düzeyini belirten, öğrenme hedeflerini ortaya koymasıdır.
Böylelikle öğretmene eğitsel liderliğinde yol gösterirken, velilere de çocuklarından neler beklemeleri gerektiğinin rehberliğini sağlar.
''Müfredatlar, eğitim sisteminin anayasasıdır.’’
Eğitim-Sen’in de açıklamasında belirttiği üzere; Bu müfredat, laik, çağdaş ve bilimsel eğitimi, Atatürk’ü ve Cumhuriyeti yok sayan ‘’Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen ve yorumlamayan robot ve ruhsuz nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlanmıştır.’’
Haliyle bu taslak bilimsel, çağdaş ve laik eğitimden uzaklaşarak, ezberci ve dogmatik bir eğitim anlayışını teşvik etmektedir.
Bu taslağa karşı olunmasının sebepleri;
-Bilimsellikten Uzaklaştırma
-Laiklikten Kopma
-Eleştirisel Düşünmeyi Köreltme
-Eğitimde Nitelik Kaybı gibi birçok etken söz konusudur.
Aydınlanmanın tek yolu unutmayın ki! Cumhuriyet devrimleridir.
Eğitim her bireyin temel hakkı ve geleceğin teminatıdır.
Sözlerime son vermeden önce tarihte ufak bir yolculuk yapıp 17 Nisan 1940 tarihine gitmek istiyorum Köy Enstitülerinin kurulduğu tarihe…
''Köy Enstitüleri, çevresine ışık saçan, çalışkan, laik, demokrat, devrimci, yaratıcı, sorumluluk alan, gittiği yeri aydınlatan, toplumsal kalkınmanın önderlerini yetiştiriyordu. Eğitim sistemi ezberci, yarışmacı, sınava endeksli bir model içine hapsedilemeyecekti. Kişiliksiz, evet efendimci, gerici bir nesil yerine, aydın, laik, özgür, yaratıcı bir genç nüfusa sahip Türkiye olacaktı.''(TD/APK/NÖ)
Şunu asla unutmayın karanlıktan aydınlığa çıkmanın tek yolu, demokratik, laik ve çağdaş bir eğitimle olur.
Düşünmek ve sorgulamak insanı insan yapan en temel özelliktir. Bu özellikleri kullanamayan nesiller ise içten içe çürürler.
Değerli okurlarım;
Bir toplumun muhasır medeniyetler seviyesine ulaşması, eğitimli bireylerin ürettiği pozitif katma değerlerin toplamı ile ölçülür bu da çağdaş bilim ve eğitimle olur.
Okuyan, okuduğunu anlayan, düşünen, tartışan ve sorgulayan bir toplumdan bahsediyorum kısacası…
Düşünmeyen, sorgulamayan, kendisine söyleneni yapan yani biat eden bir toplum ne yazık ki yok olmaya mahkumdur.
Sözlerime Nazım Hikmet RAN'ın dörtlüğü ile son vermek istiyorum.
''Sana düşman, bana düşman,
Düşünen insana düşman,
Vatan ki bu insanların evidir,
Sevgilim onlar vatana düşman...''
Nazım Hikmet RAN









0 Yorum